06102023Cts
Last updateCu, 12 May 2023 8pm

Rusya Ukrayna savaşı NATO'nun yıkılmasıdır

Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

Bugüne bakarak Avrupa’daki bu savaşı ele almak çok yanlış bir düzleme bizi götürüyor. Elbette savaş kötü, elbette Rusya’nın yaptığı büyük bir emperyalist işgal girişimi bunu tartışmayacağım ancak olayları bugüne getiren bir başka düzlem var bu tartışılması gerekilen ve hep görmezden gelinen bir düzlem.

1980'lerin sonlarında NATO hattı var gücüyle Sovyet rejimini yıkmak için savaşırken dünyaya özgürlük ve refah vaat ediyordu. Soyvet rejimini yıkan insanların özgürlük arzusuydu. Refah kavramı da özgürlük içerisinde bir tanım bulur kendine. Refah, ihtiyaçlarımıza daha kolay ulaşabileceğimiz yollara sahip olabilmemizdir. Daha fazla alternatif veya alternatif yollar bulabilmektir istek ve ihtiyaçlarımız için. Özgürlük ise seçenek sahibi olabilmektir. İşte bu yüzde Sovyetleri yıkan DAHA FAZLA ÖZGÜRLÜK arzusuydu.

Ne var ki Sovyetler birliği bir plan dahilinde yıkıldı. Yani Gorbaçov denilen benekli kafa aslında bir anlaşma çerçevesi oluşturmuştu. Neydi bu anlaşma çerçevesi

Bir kere hiç tartışmasız dünya uygarlığının en yetkili organı BM olacak NATO birliği de kendini fes edecekti.

Dünya sistemine Sovyet pazarları dahil edilecek, demokrasi her tarafta egemen kılınacaktı. ABD ve müttefikleri gladyovari örgütlenmeri temizleyecek daha şeffaf yönetimler oluşacaktı. Ancak Sovyetler birliği dağıldıktan sonra ilk yapılan eylem Irak müdahalesiydi. Ve bu müdahale BM eliyle yapılmış gibi görünse bile aslında NATO eliyle yapılmıştı. Amerikan müdahaleciliği bir sosyolojik unsura dönüştü. Vaat edilen özgürlük bir yana eskisinden bile daha tutucu bir kapitalist dünya oluşmaya başladı. Yeni pazarlar yağmalanırken aynı zamanda eski sosyalist ülkeler birer açık hava kerhanesine dönüşmeye başladı, refah bir yana insanlar ekmek bile bulamaz hale geldi. Rusya ve bu merkez etrafında örgütlenen çevre ülkelerin tamamında büyük bir sefalet dönemi başladı. Batı Emperyalizminin bir tarzıdır intikam almak istediği ülkeleri her türlü şehvetin odak noktasını çevirirı. Önce Nataşa dönemi, sonra romen kadınlar, Moldovyalılar ve en son dünya sex turizminin en yoğun olduğu ülkelerin başında Ukrayna geldi.

Tabi batı emperyalizmi sadece bununla kalmadı, sosyalist yönetim biçimlerini terk eden hiçbir ülke (Doğu Almanya hariç) bir daha eski günlerindeki refah seviyesine ulaşamadı. Batı emparyalizmi vaat ettiği hiçbir sözü tutmadı. Her ülke sadece kendi emperyal çıkarlarının peşine düştü ve bu çıkarlar çerçevesinde müdahaleciliğini hiç bırakmadı.

Doğu bloğu Kapitalizme geçtikten sonra körfez savaşını Hırvatistan savaşı, Bosna Hersek savaşı, Yugoslavya savaşı, Irak işgali, Afganistan işgali, Suriye, Venezüella, Kolombiya ve onlarca irili ufaklı demokrasi ayarları batının özgürlükten anladığı şeyi gözler önüne serdi. Batı kendi çıkarları için her ülkeyi kullandı ve sonra kendi iç dinamikleriyle baş başa bıraktı. İlkesel olarak darbelere asla karşı çıkmadı, işkence ya da tek adam rejimlerine mesafe koymadı ve hatta kendi yandaşı olan cunta rejimlerini selamladı. Askeri darbeleri destekledi. Aslında Batı emperyalizmi emperyal emellerini süslü kelimelerle gizleyen bir garabe olduğunu bütün dünyaya gösterdi. Ukrayna’ya aldığı doğalgazlara karşılık olsa gerek haddinden fazla gaz verdi tıpkı Gürcistan’a yaptığı gibi. Tüm eski doğu-bloğu ülkeleri anladı ki batının tek derdi Rusya ile aralarının açılması ve çatışmalı bir ortamda tam teslim olmuş ülkelerin oluşmasıydı. Bu hedefine de bir çok yerde ulaştı batı emperyalizmi.

Ancak NATO müdahaleciliğinin en acıklısını Afganistan’da gördük. Öyle acıklı bir durumdu ki bu emperyalizm burada zaman kaybetmenin kârlı yanı olmayacağını anladığı anda kuyruğunu kıstırıp kaçtı. Ama geride öyle yüksek bir batı medeniyeti inşa etti ki insanlar adeta bu yüksek medeniyete tırnaklarıyla tutundu ta ki uçaklar havalandığında yüksek basınçtan ölüp tutunduğu lastikten düşene kadar.

Afganistan’da öylesine rezil rüsva bir batı işbirlikçisi sistem vardı ki herkes Taliban’a hasret kalmıştı. Adam kaçırmalar, işkence, faili meçhul cinayetler, uyuşturucu, sizin Afganistan’ın seküler yüzü olarak gördüğünüz elitist tabaka hariç herkes adeta kan ağlıyordu.

Batı 1990’dan sonra el attığı her ülkeye sonsuz kıyımdan başka bir şey getirmedi. En ilkesiz yöntemlerle en ilkesiz insanlarla yürümeyi kendisine bir tarz belledi. Batı emperyalizmi 30 yıllık tek başına iktidarı döneminde dünyayı daha tehlikeli bir yer haline getirdi. Vaat ettiği her şeyin tam tersini yaptı ve bu pratik yüzünden insanlar  özgürlüklerini, yaşayabilme olanaklarına kurban etmeye başladı.

Batı emperyalizmi Ukrayna’ya müdahale etmeyecek, Batı emperyalizmi kârdan çok zarar gördüğü ve rahatını bozma ihtimali olan hiçbir dünya-sorunu ile ilgilenmeyecek, batı emperyalizmi hiçbir şart ve koşul altında diğer gelişmemiş ülkelerin gelişimine katkıda bulunmadı bulunmayacakta. Karşısında Sovyetler birliği kalmayınca şirazesini yitirmiş gibi dünyanın her yanını daha sorunlu bir hale çevirdi. O yüzden batı emperyalizmi Rusya’ya hiçbir şey yapmayacak ve yapamaz da.

Batı emperyalizmi için beyaz Ukraynalılar siyah Somalilerden daha önemli değil. Bu yüzden nasıl ki Somali’deki savaşı durdurabilecek güçte oldukları halde durdurmuyorlarsa, Ukrayna’daki savaşı da durdurmayacaklardır. Bütün dünyanın gözleri önünde batı yanlısı ülkeler defaten katliamlara imza attı ama hiçbir müdahale buralara da gelmedi.

Artık herkes biliyor ve görüyor ki batı emperyalizmi hiç kimse için bir kurtuluş vaat etmiyor. Bu yüzden Ukrayna savaşının başladığı 24 şubat 2022 tarihi batı emperyalizminin tarihi boyunca geldiği ve bundan sonra gelebileceği en büyük zirve olarak anılacak. Batı emperyalizmi yani imparatorluk artık yıkıldı.

Hiçbir dünya ülkesi bu saatten sonra batı emperyalizmine güvenip etrafındaki ülkelere rağmen siyaset yapma eğiliminde de olmayacaktır. Bugün Gürcistan savaşından çok daha öte bir durum yaşanıyor, bugün tek kutuplu dünya yerine 2 kutuplu dünyanın tekrardan ilan edildiği gündür, bugün ve bundan sonrası savaşlarla dolu bir dönemin başlayacağı ve görülmemiş tüm hesapların kapatılacağı bir dönem başlıyor ve batı emperyalizmi bu hesaplaşma dönemine öylesine bozuk bir sicille giriyor ki kazanma şansı yok denecek kadar az. Bugün Nato’nun yıkıldığı gün olarak tarihe geçecek. Çünkü artık mızrak çuvala sığmıyor. Ve emperyalizm her şart altında ilkesizliğini sürdürecek çünkü emperyalist olmak bunu gerektiriyor. 


Yorum ekle


Bingo sites http://gbetting.co.uk/bingo with sign up bonuses