06102023Cts
Last updateCu, 12 May 2023 8pm

Marksizm’in mirasından doğan krizler

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

İmparatorluklar yıkıldıktan sonra arkalarında hep bir mirasçı bırakır. Elbette Rus emperyalizmini yerle bir ederek kurulan bir devlet ister istemez onun mirası üzerine kurulur. Sovyetler birliği; tıpkı Osmanlı imparatorluğu gibi dağılmaya yüz tutan Rus imparatorluğunu kurtaran bir hamleydi. Eğer imparatorluk dağılacak olmasaydı bir sınıf devrimi için Rusya henüz çok erken bir ülkeydi. Ama Marksizm’in etkin olduğu coğrafyalara bakarsak zaten de doğu bloğu ülkelerinin tamamını göreceğizdir. İlk Marksizm’in maya tuttuğu yer Almanya’ydı. Bunun elbette en büyük sebebi Marks’ın Alman olmasıydı. Bunun Rusya'ya yayılımı da coğrafi elverişlilikti. Zamanın Prusya krallığı ile Rus çarlığı aslında komşuydu. Haritayı buraya bırakıyorum. 

Birinci dünya savaşından sonra Polonya’nın bağımsızlığını almasıyla birlikte Almanya ve Rusya sınırının arasına bir ülke girmiş oldu.

Almanya ile Rusya arasındaki iyi ilişkiler aslında ortak Fransız düşmanlığından gıdasını alıyordu. Jakoben devrimi karşı devrimle deviren Napolyon imparatorluğunu ilan ederek bütün Avrupa’ya Fransız ihtilalini taşımaya niyetlenmişti. Napolyon ilk andan beri Korsika’da yaşarken bile Fransız devriminin yanında yer almaktaydı. Paris’deki kralcı uzantılarla cumhuriyetçiler arasında patlak veren 13 Vendémiaire çatışmalarından sonra kralcılar mutlak bir mağlubiyetle tanıştı. Tabi ilk başarısı buydu ama aynı zamanda Fransız devriminin kendi iç dinamiklerini etkileyeceğini düşünen başını İngiltere ve İspanya’nın çektiği birçok Avrupa devletinin Fransız ihtilalini boğmak için kurduğu koalisyon ile yapacağı savaşlar da vardı. Bonopart koalisyona karşı büyük bir zafer kazandıktan sonra bütün Avrupa’da nam salmıştı. Fransız devrimini 1799 yılında devrimden 10 yıl sonra bir darbe ile “18 brumaire darbesiyle” etkisiz hale getirip kendi diktatörlüğünü ilan etmişti. Bu dönem Fransa’sı çok güçlü bir şekilde Avrupa’nın tamamını etkisi altına almıştı. Almanların parçalı yapılarını bir araya toplayan ve Almanya’nın burjuva devriminin temellerini atan kişi de yine Napolyon olmuştu. Rusya içlerine kadar sefer düzenlemiş ve hatta Moskova’yı bile ele geçirmişti. Ancak bu Napolyon’un son zaferi olmuştu. 6. koalisyon savaşları Rusya, Almanya, İsveç, İngiltere, İspanya ve Portekiz’in Fransız egemenliğine son verdiği ve bir dizi savaş sonunda Napolyon’un esir aldığı bir savaştı. Ancak Napolyon’un yenilmesi Prusya’nın (yani germen birliğinin) esaretten kurtulması demekti. Almanya Polonya’nın bir kısmına ve Litvanya’nın güney kısımlarına da hakim olan bir birlik kurmuştu. Bu birlik Alman krallıklarının bir araya gelerek kurduğu bir birlikti. Yani aslında Almanya kendi ulus devrimini gerçekleştiriyordu. Kutsal Roma-Cermen imparatorluğunun mirasçısı Alman birliği, Napolyon Leipzig savaşı sonrası esir düşünce yeniden canlandı. Bismarck yönetimi dönemine geldiğinde de burjuva devrimini tamamlamış oldu. 19.yy başlarında Bismarck artık Almanya’nın tartışılmasız lideri olmuştu. Ama Marksistlerin kurduğu Alman Sosyal demokrat partisi de ana muhalefetteydi. Bu Sosyal demokrat parti aslında bugünkü sosyal demokrat partidir

Bismarck uluslar arası bir denge politikası güderek Alman ulusal devrimini tamamlama gayreti içindeydi. Bugünkü Polonya olarak bilinen ülke Almanya ve Rusya arasında paylaşılmıştı. Bu yüzden Almanya ve Rusya aslında komşuydu. Ne batı komşusu Fransa’yla nede Rusya ile savaş yapma taraftarı değildi. Ancak Almanya’da da başlayan sömürgecilik merakı Almanya’nın bu denge siyasetinden vaz geçmesine sebep olacaktı. Bismarck iktidarının sonunu da radikal Alman milliyetçilik getirecekti. 

Bütün bunlar olurken Marks kapitali çoktan yazmış ve Almanya’da büyük bir etki uyandırmıştı. O zaman Almanya’nın bir parçası olan Avusturya, Polonya’nın bir kısmı, Litvanya Estonya ve Rusya topraklarında Marksizm’in etkisi diğer her yerden çok daha fazlaydı. Alman sosyal demokrat partisi Almanya’nın %40’nın desteğini almıştı. Ve çağının en ilerici parti programına sahipti. Ama Alman milliyetçiliği aslında komünist parti olan ve göstermelik olarak kurulan bu partinin içinde bile kendine yer bulabiliyordu.

Bu dönem 1.Enternasyonalin Bakuni’nin hizbiyle dağılmıştı.

Marksizm Almanya’nın doğu yakasında çok daha fazla bir desteğe sahipti. O dönemin önemli Marksistlerinin tamamı Almanya ile Rusya arasında kalan bölgeden çıkıyordu. Aslında sosyalist devrim Almanya’da doğmuş Rusya’da büyümüştü. 2.enternasyonelin başını çeken Kausky (Lenin oportünist Kausky olarak adına kitap yazdığı kişidir) 1.dünya savaşında SDP’nin bütçe görüşmelerinde savaş bütçesini onaylamasıyla aslında 1.dünya savaşını başlatan fitili ateşlemişti. Anavatan savunması saçmalığını ortaya atan ve sosyalistler arasında büyük bir ayrışmaya sebep olan Kausky aynı zamanda anarşistlerin ünlü Kropotkin’ini de etkisi altına alıp aynı düşünceleri ona da teyit ettirdi. Dediğim gibi milliyetçilik Nietzsche’den bu yana bir Alman hastalığıydı. Almanya ile diğer batı emperyalizmi arasındaki savaşın sebebi elbette sömürge seferleriydi. Doğal olarak bu emperyalist bir savaştı. Enternasyonali yöneten bir komünistin, anavatan savunması bahanesiyle savaşa taraf olması bundan sonraki dönemde de Almanya’nın başına bela olacak milliyetçiliğin Alman komünistler arasında bile hastalık derecesinde nasıl yaygın olduğunun bir göstergesiydi. Aynı hastalık sınır komşusu Rusya’da da vardı elbet. Balkanlarda Osmanlıyı etkisi altına alan milliyetçilik, elbette Rus çarlığını da etkisi altına alıyordu. 1916 yılına gelindiğinde Orta Asya’da patlak veren Türk isyanları şubat devrimiyle birlikte son bulmuştu.

17 ekim devrimi ile birlikte Lenin ulusların kendi kaderini tayin hakkı çerçevesinde çarlık Rusya’sı altında inleyen tüm milletlere bir umut oldu. Yıkılmak üzeri olan çarlık Rusya’sının yıkılmasını adeta 1 asır geciktirdi.  Yani aslında Bay Putin’in dediği gibi Lenin Rusya’yı harcamış felan değildir. Lenin Rusya’nın kurtuluşunun aslında bütün Sovyet halklarının kurtuluşuyla mümkün olduğunu biliyordu. Yoksa Bay Putin Rusya denen ülke 100 yıl önce Moskova dolaylarında tutunmuş bir ülkeden ibaret olacaktı. Köylü toplumu iki fabrika girmesiyle modern bir topluma dönüşmüyor. Böyle bir toplumu alıp dünya çapında bir düzeye çıkardığı içinde Lenin’e çok şey borçlusun. O yüzden kendi beceriksizliğinizi bizim yoldaşlarımızın üzerine atmayın. Unutmayın ki biz sizden büyüğüz.

Ruslar ve Almanya’nın bu etkin ilişkisi ve Marksizm’in Rusya’da zaferi dünya siyasetini alt üst etmeye yetmişti. 1.dünya savaşı öncesindeki Alman imparatorluğu sınırları batı Polonya’nın dışında birçok sömürge ülke ile de genişlemişti. Almanya ile Rusya arasında müthiş bir kültürel etkilemişimin olduğu yıllardı bu yıllar. Rusya’nın savaştan çekilmesi Almanya’nın versay anlaşmasıyla birçok topraktan vazgeçmesi aynı dönemlere denk gelir. Aslında savaşın 3 kaybedeni vardır Rusya, Osmanlı ve Almanya. Avusturya Macaristan imparatorluğu zaten Almanya’nın doğal bir uzantısı gibiydi. Avusturya Macaristan imparatorluğunda hatırı sayılır bir Alman nüfusu vardı zaten. Ancak Romanya hariç Doğu Avrupa’daki bütün devletler Rusya içerisinde yer almaktaydı. İşte bu dönemde Polonya Rusya ile Almanya’nın sınırdaşlığını bozdu.

2.dünya savaşı geldiğinde Hitler Almanya’sına en büyük destekte, Avusturya, Romanya, Çekoslovakya, gibi ülkelerden gelmişti. Almanya doğu Avrupa üzerinde egemenliğini genişletirken Sovyetlerde batısında kalan bölgelerde 1.dünya savaşındaki Polonya sınırlarını Almanya ile tekrardan oluşturmuştu.

Kimilerine göre versay anlaşmasının isyanından ibaret gibi görülen bu sürecte Alman SDP’nin hiçbir varlık gösteremediği hatta adeta hitler faşizmine göz yumduğunu bile söylemek mümkündü. Bunun en büyük kanıtı Otto Wels versay anlaşmanın imzalandığı dönemde Almanya’nın başındaki isim olmasıydı. Yine aynı Othto Wels, Hitlerin ilerleyişine sürgünde sessizce eşlik ederken ve Alman komünist partisi lideri Ernst Thalmann’ın toplama kampında kurşuna dizilecekti.

1.dünya savaşı sonrasında Almanya’daki 3 partinin de Marksizm’in yoğun etkileri altında olması, içinde sosyalist ibaresi geçmeyen partilerin varlık bile gösterememesi oldukça ilginç sosyolojik gerçeklere işaret eder. Aslında Almanya’da milliyetçilik standart bir durumdur.

Faşist Almanya’nın Rusya karşısında kesin yenilgisi Almanya’nın doğusunun Federal Almanya adı altında sosyalist bir cumhuriyete dönmesiyle versaydan bile daha da utanç verici bir hale düşürdü Almanya’yı. 2.dünya savaşında Rusya Almanya’ya öyle bir yumruk attı ki tam 50 yıl boyunca Almanya’nın yarısı Ruslardan izinsiz tuvalete bile gidemiyorlardı. O yüzden bu Neonaziler aslında tehlikeli bir grup değil. Çünkü çok uslu köpeklere dönebildiklerini 1989 yılında aldıkları bağımsızlıklarından sonra unutmuşa benziyorlar. Kürtlerin meşhur bir söz var bu gibi durumlar için; ben senin babanı da tanıyorum.

Bugün Rusya ile Avrupa emperyalizmi arasında yaşanan bu çatışmaların tarihsel köklerinde bunlar var ama ne Almanya ne de Fransa Rusya’ya karşı savaş açma eğiliminde olamazlar. Tarih birçok kez bu üç milleti karşı karşıya getirmiş ve yapılan savaşların hiçbir zaman tam bir galibi olmamıştır. Almanya ile Rusya arasında kalan bölge her zaman bu iki ülke arasında gidip gelmiştir.  Bunun dışında imparatorluklar aslında birçok kere diğer imparatorlukların sınırlarına saygı gösterirler. Elbette bu sefer de daha farklısı olmayacak. Çünkü Putin’de Avrupa’da çok iyi biliyor ki Putin giderse iktidara Komünistler geçebilir. Bu yüzden Putin’e dokunamazlar.

Ukrayna ya da başka bir egemen devlet, hiç kimsenin bir kerecik bile sömürgeleşmiş hiçbir halkın gözünün yaşına bakmaz emperyalizm. ABD ya da Avrupa birliğinin korkusu Putin değil, Rusya’da iç dengeler karışırsa komünist bir iktidar oluşabilme ihtimalidir. O yüzden savaşa karşı kapitalist cephe kimseye fayda sağlamıyor. Yoksa savaş kapitalistlerin en sevdiği şeydir. Putin bunun farkında elbette ve bu yüzden yavaş yavaş eski yayılım alanlarına yayılıyor Rus emperyalizmi. Yani aslında sadece 1 asır önce değil şimdi bile Rusları hala Lenin kurtarıyor.

 Bu savaş elbette en çok Almanya ve Rusya arasında bir savaştır. Bu yüzden savaşın seyrini belirleyecek olanlar Almanlardır.


Yorum ekle


Bingo sites http://gbetting.co.uk/bingo with sign up bonuses