KONU:

evlilik birlikte yaşamak için şartmı?

Sahnede yeni taşındıkları eve eşyalarını yerleştirmeye çalışan bir çift vardır. Son olarak bir koltuğu yerleştirirler.

Salih:

Bu koltuğu da buraya koyduk mu bu iş bitmiştir.

Ece:

Hayatım bu eve taşınmakla ne kadar iyi etmişiz. Çok güzel bir ev.

Salih:

Emlakcı da pek met etti binayı. Çok dost canlısı, sağduyu sahibi insanlarmış binadakiler.

Ece:

Sence evli olmamamız sorun olur mu?

Salih:

Sanmıyorum hayatım, insanlar artık böyle şeyleri umursamamalı. Hem bizim evliliğimizden onlara ne.

Ece:

Ben de hiç anlamıyorum aramızdaki gönül bağını neden resmi evraklarla birilerine ispatlama ihtiyacı duyalım ki.

 sahneye konulan başka bir oyun öncesinde sahneye konan ön oyun

KONU: aşk üzerine bir giriş

(giriş oyunu olarak) 

AŞK

Sahnede üçü kadın üçü erkek altı oyuncu vardır.

Erkek1:

Bütün o sözleri yazmak isteyen kim ki?

Zaten hepimiz bir şekliyle tanımlamadık mı aşkı?

Bütün oyuncular:

Aşk aşk aşk…

Erkek1:

Söylesenize neydi aşk?

Erkek2:

Bazen sevmekti ölesiye.

Bazen bakıp gözlerine, gelememekti geri bu evrene.

Bir kara delikti aşk.

Sonunu bilemediğimiz bir bilinmezler çukuru.

Kadın1:

İhanetti aşk.

Kimi zaman en sevdiklerimize ihanet etmek demekti.

İhanetin sebebi, sevmekti.

Erkek3:

En büyük güç kaynağıdır sevgi.

Ondan en çok sevdiklerimizi üzeriz.

Yoksa hiç düşünmediniz mi?

Neden sizce,

Neden her hangi biri değil de, en çokta sevdiklerimizi kırdık bu ömürde?

  KONU: HERKES BİRGÜN AŞKI BULACAĞINI DÜŞÜNÜR,

SEFİLİN AŞK HAYALİ.

Sahnede üstü örtülü bir bank vardır. Bankta bir adam oturmaktadır. Etrafında birçok kadın bulunmaktadır. Bir kadın adama masaj yapmaktadır, diğer kadın ayaklarını yıkamaktadır, bi diğeri üzüm salkımlarını adamın ağzına doğru tutmaktadır, diğeri ise üzerinde dansöz kıyafetleri vardı ve dans etmektedir. Ama kadınların hepsinin suratı asıktır. Adamın keyfine diyecek yoktur, adamın üzerinde beyaz bir Arap elbisesi vardır.

Elindeki şarap kadehini uzatır.

Sefil adam:

Doldur evladım, çabuk.

Biri gelir elindeki şarap kadehini alır. Bu sırada hemen sahnenin biraz dışında, bir kişi içeri girmeye çalışır. Ama ellerinde mızraklar olan zebaniler onları içeriye almazlar.

İçeri girmeye çalışan adam:

Böyle olacağını bilemezdim. Ne olur bir şans daha verin, acıyın bana ne olur.

Sefil adam:

Bağırtmayın bu serseriyi, atın gitsin. Ne tutuyorsunuz benim kapımın önünden.

Kızlardan birisi burnunu tutarak sefil sefil adama öpücük vermek için yanaşır. Sefil adam’da öpmek için kafasını uzatır.

Öpücük atar gibi kafasını uzattığı anda sahne kararır.

KONU:

Oidipus kompleksi diye birşey varmı?

 Sahne1                                          SOKAKDA

Leyla ve Mehmet dolaşmaktadırlar.

Leyla:

Mehmetcim artık ailemde seni tanımak istiyor. Nezaman tanıştırayım seni artık bizim eve gelme vaktin gelmedi mi?

Mehmet:

Canım, böyle konular beni çok fazla geriyor. Bu modernite saçmalıkları,  ne olur yani bizimkiler istemeye gelince tanışsak? olmaz mı?

Leyla:

Belki vermeyecekler hallahalla ya. Bak mehmet 4 aydır kaçıyorsun. Ya tanışırsın bizimkilerle, yada artık bu ilişkiyi gözden geçirelim.

Mehmet:

Leyla ne olursun ya. Vallahi korkuyorum ondan.

Leyla:

Korkmana gerek yok hayatım. Sen okadar çok babama benziyorsunki, babam sana hasta olacak. Seni emin ol çok sevecektir. Sende görsende çok seveceksin.

Mehmet:

Leyla gelcem ama 5 dakika sonra giderim,  fazla kalmıyacağım. Sadece kısa bir tanışma, o kadar.